Dünya Bankası’ndan Türkiye açıklaması: Paketin 12 milyar doları özel sektöre gidecek
Dünya Bankası, Türkiye için hazırlanan Ülke İşbirliği Çerçevesi (CPF) kapsamında yeni sunulan 18 milyar dolarlık paketin yaklaşık 12 milyar dolarının özel sektöre, finansmanın geri kalanının ise geçen yıl meydana gelen depremlerin yaralarının sarılması, enerji güvenliğinin artırılması ve iklim değişikliğiyle ilgili sorunların ele alınmasına yönelik olacağını bildirdi.
Dünya Bankası Türkiye’nin X sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, Dünya Bankası Grubunun Türkiye için yeni hazırlanan CPF’nin ülkenin ekonomisine ve kalkınmasına katkıda bulunduğu kaydedildi.
Ancak bazı açıklamalar ışığında özel sektöre desteğin söz konusu çerçevenin ana hedeflerinden biri olduğunun açıklığa kavuşturulmak istendiği vurgulanan açıklamada, “Aslında, Türkiye için hazırlanan CPF kapsamında yeni sunulan 18 milyar dolarlık paketin yaklaşık 12 milyar doları, özel şirketlerin küresel pazarlarda rekabet etme ve yurt içinde istihdam oluşturma imkanlarını geliştirmeye yönelik olacak” değerlendirmesinde bulunuldu.
Açıklamada, finansmanın geri kalanının geçen yıl meydana gelen depremlerin yaralarının sarılması, enerji güvenliğinin artırılması, sel, kuraklık ve orman yangınları gibi iklim değişikliğiyle ilgili sorunların ele alınmasına yönelik olacağı belirtildi.
The remainder of #TurkiyeCPF funding will go towards recovery from the 2023 earthquakes, improving energy security, and addressing #ClimateChange challenges, such as floods, droughts, and forest fires. The document is quite clear about what we will finance and what we will not. pic.twitter.com/LGdWgurAZL
— World Bank Türkiye (@WorldBankTurkey) April 16, 2024
Ayrıca açıklamada, “Doküman neyi finanse edeceğimiz ve neyi finanse etmeyeceğimiz konusunda net” ifadesi kullanıldı.
Dünya Bankası Grubu, geçen hafta Türkiye için hazırlanan CPF’nin detaylarını paylaşmıştı.
Bankadan yapılan açıklamada, 2024-2028 mali yıllarını kapsayan işbirliği çerçevesinin üretkenlik artışı, istihdam ve daha iyi kamu hizmet sunumu ile doğal afetlere karşı dirençlilik başlıklı üç kilit kalkınma stratejisine odaklanacağı bildirilmişti.